Ticaret Bakanlığı verilerinden derlenen bilgilere göre; Avrupa Birliği’nin (AB) sınırda karbon düzenlemesi kapsamında; karbon kaçağı riski yüksek olduğu için demir-çelik, alüminyum, hidrojen, elektrik, çimento ve gübre olmak üzere 6 sektör yer alıyor.
Bu sektörler kapsamında ihraç edilecek ürünlerin karbon ve çevresel ayak izinin azaltılmasını gerektiriyor. Sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasının ana uygulama döneminin ise Ocak 2026’da başlaması bekleniyor. Bu kapsamdaki mali yükümlülüklerin ise 2026-2034 döneminde aşamalı olarak devreye girmesi planlanıyor.
Kapsama alınan sektör sayısı artacak
Uygulama kapsamındaki 6 sektörde AB’ye geçen yıl yaklaşık 10 milyar dolarlık ihracat yapıldı ve söz konusu ürünlerde AB’ye ihracatın toplam ihracattaki içindeki payı %42 oldu.
Bu da söz konusu miktar ve orandaki ihracatın sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasından etkileneceği anlamına geliyor. Türkiye, uygulama kapsamındaki sektörler arasında AB’ye en çok demir-çelik ihracatı yaparken, geçen yıl 6 milyar 255 milyon 273 bin dolarlık ürün AB ülkelerine gönderildi. Bu sektörde AB’nin, Türkiye’nin ihracatı içindeki payı ise yüzde 39 oldu.
AB’ye alüminyum ihracatı ise geçen yıl 3 milyar 16 milyon 722 bin dolar olarak belirlenirken bu rakamın, Türkiye’nin alüminyum ihracatındaki payı ise yüzde 59 olarak kayıtlara geçti. Söz konusu dönemde 232 milyon 996 bin dolarlık gübre, 149 milyon 41 dolarlık elektrik, 116 milyon 901 bin dolarlık çimento ve 8 bin dolarlık hidrojen ürünü AB’ye ihraç edildi. Uygulama kapsamındaki sektörlerin sayısının da gelecek dönemde artması bekleniyor.
Düşük emisyonlu üretim süreçlerine geçilecek
Ticaret Bakanlığı, ihracatçıların söz konusu düzenlemeye hazırlıklı olması için çalışmalarını sürdürürken, üretici ve ihracatçılara yönelik eğitim faaliyetlerini de yürütüyor. Bakanlığın ihracatçılara yönelik hazırladığı bilgilendirmeye göre, üreticilerin atması gereken adımların başında üreticilerin kısa, orta ve uzun vadeli emisyon azaltım stratejilerini belirlemesi geliyor.
Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları önemli
Üreticilerin atması gereken diğer adımlar ise şöyle; Uzun vadeli dönüşüm ve net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak üzere Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına yönelinmeli. Gömülü emisyon verilerinin değişimi, veri gizliliğinin korunması, cezai sorumlulukların belirlenmesi gibi amaçlarla ticari sözleşmeleri gözden geçirilmeli.