ADANA’da kedisini veteriner kliniğine götüren Bülent Yılmaz (53), önce eşine daha sonra klinikte çalışan Melek Nida Şahin’e (30) ve duvarda asılı bulunan Atatürk portresine yönelik küfürler ve hakaretlerde bulundu. Bu anlar cep telefonu kamerasına yansırken, görüntüler üzerine harekete geçen polis ekipleri Yılmaz’ı gözaltına aldı. İfadesinde Atatürk’ü çok sevdiğini, yakın zamanda ameliyat olduğu için kullandığı ilaçların etkisinde olduğunu ve pişmanlık duyduğunu söyleyen Yılmaz, tutuklandı.
Olay, dün merkez Çukurova ilçesine bağlı Güzelyalı Mahallesi’ndeki bir veteriner kliniğinde meydana geldi. Evde beslediği kedisini, eşi ve çocuğuyla veterinere götüren Bülent Yılmaz, iddiaya göre, eşine kedilere çok para harcadığını söyleyerek hakaret etmeye başladı. Bu sırada küfürden rahatsız olan veteriner teknikeri Melek Nida Şahin, küfürleri duymazdan gelerek masasına oturdu. Yılmaz, Şahin’in duvarında asılı Atatürk portresine bakarak hakaret ve küfür etmeye başladı.
Şahin’in Yılmaz’ı uyarması üzerine ikili arasında sözlü tartışma yaşandı. Cebinde bulunan cep telefonu çıkartan Şahin, Yılmaz’ın Atatürk’e ettiği küfürleri kanıtlamak için kaydetti. Telefona bakarak küfürlerine devam eden Yılmaz, ayrıca Şahin’e saldırarak darbetti. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle Yılmaz, veterinerden çıkarıldı. Şahin, olayın ardından hastaneye giderek darp raporu alıp Yılmaz hakkında şikayetçi oldu. Görüntüleri izleyen polis ekipleri, Yılmaz’ı yakalayarak gözaltına aldı. Yılmaz, ifadesinde Atatürk’ü çok sevdiğini ancak yakın zamanda olduğu ameliyat nedeniyle kullandığı ilaçların etkisinde bulunduğunu ve pişman olduğunu söylediği öğrenildi. İfadesinin ardından mahkemeye sevk edilen Yılmaz, tutuklandı.
‘KİMSE HAKARETLERDE BULUNMA CESARETİNDE BULUNMASIN’
Olayın ardından açıklamalarda bulunan Melek Nida Şahin, Bülent Yılmaz’ın önce eşiyle tartıştığını daha sonra ise kendisine küfür ettiğini belirterek, “Kadınlar hakkında genellemeler yapmaya başladı. Kızı yanıma gelerek, ‘Babam normalde hayvanları çok sever ama biraz sinirli. O yüzden böyle davranıyor’ demesi üzerine ben de olağan şeyler olduğunu söyledim. Bu sırada bana doğru dönerek, ‘Kadın değil mi, hepsi aynı işte’ diyerek küfür etmeye başladı. Sinirlendim ama duymamazlıktan gelerek masama oturdum. Masamın üzerinde Atatürk portresi vardı. Portreye bakıp daha sonra bana, ‘Sen Atatükçü müsün?’ ben de ‘Evet’ dedim. Atatürkle ilgili ileri geri konuşup hakaret ve küfürler etmeye başlayınca uyardım. Daha sonra küfrün dozunu artırdı. Bende kendisine ‘Burada Atatürk’e hakaret edemezsin’ diye tepki verince ‘İstediğim yerde istediğim gibi konuşurum’ dedi. Klinikten çıkmasını istedik. Küfürlerini benim şahsıma yöneltmeye başladığında görüntü çekmeye başladım. Görüntü çektiğimi görünce Atatürk’e olan küfürlerine devam etti ve daha sonra beni darbedip daha sonra gitti. Olaydan sonra hastaneye gittim ve darp raporu alıp şikayetçi oldum. Kendisini ‘hukuka’ teslim ediyorum. Bundan sonra hiç kimse Atatürk’e ve şerefli Türk kadınlarına hakaretlerde bulunma cesaretinde bulunmasın” dedi.