AK Parti Kocaeli Milletvekili Sami Çakır, “Ülkemizin küresel ve lojistik üs merkezi olması, ticaret ve ulaşım yollarında söz sahibi olması yönündeki hedefimize Bakanlık çalışmalarınızın gayretiyle ulaşacağımıza inanıyoruz.” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin görüşmelerinde milletvekilleri söz aldı.
CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Sayıştayın raporları üzerinden yaptığı değerlendirmede, Türkiye genelinde 210 sabit, 5 motosiklet, 74 gezici ve 13 gezici traktör istasyonu olmak üzere 302 araç muayene istasyonunun bulunduğunu, bunların denetiminden ise sadece 14 personelin sorumlu olduğunu söyledi. Bu 14 personelle etkin denetimin nasıl mümkün olduğunu soran Karasu, bu 14 kişinin 2019 yılında 9, 2020 yılında 8, 2021 yılında 45 araç muayene istasyonunda denetim yapabildiğini anlattı.
Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğünün uhdesindeki gemi geri dönüşüm işlemlerine yönelik incelemelerde gemi söküm yetki belgesi verilen firmalarla ilgili yetki belgeleri verildikten sonra herhangi bir ara kontrol ve denetim mekanizmasının işletilmediğini ileri süren Karasu, Sayıştay raporuna göre çevre ve halk sağlığı açısından çok ciddi riskleri barındıran gemi sökümü, geri dönüşümü alanında neredeyse hiçbir kamusal denetimin bulunmadığını iddia etti.
Karasu, Sayıştayın raporunda kamu-özel işbirliği projelerinin kamuya gelir kaybı yoluyla yüklediği maliyete dikkat çekildiğini ileri sürerek, “‘Milletin cebinden tek kuruş çıkmıyor.’ diyerek savunduğunuz yap-işlet-devret, yap-kirala-devret benzeri projeler için ödenen tutarlar da bütçede kara delik olma yolunda ilerliyor. Karayolları bütçesinde yap-işlet-devret modeliyle yaptırılan otoyol ve köprüler, Bakanlığınız bütçesinden Avrasya Tüneli’nin trafik garantileriyle yaptırılan hizmet tutarının toplamı 2023 yılında 100 milyar TL’yi bulacak. Böyle bir şey olamaz. Bu projeler için 2024 yılı bütçesinden 162 milyar, 2025 yılı bütçesinden 240,8 milyar ve 2026 yılı bütçesinden ise şimdiden 270 milyar lira ödeneceği tahmin ediliyor.” ifadelerini kullandı.
HEDEP Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, bütçede yer alan tüm harcama kalemlerinin eşit ve adil paylaşılıp dağıtılmasını, ulaşım ve altyapıyla ilgili tüm sorunların sahici ve samimi yaklaşımla çözülmesini temenni ettiklerini söyledi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının da diğer tüm bakanlıklar gibi hayırla anıldığını düşünmediğini çünkü Bakanlığın başarılarıyla değil başarısızlıklarıyla, çözümleriyle değil yarattığı sorunlarla anıldığını ve anımsandığını öne süren İrmez, şunları dile getirdi:
“Nedir başarısızlıkları? Depremde çöken yollar, limanlarda yakalanan uyuşturucular, rant Kanal İstanbul Projesi, ulaşım yatırımlarında bölgesel eşitsizlikler, zamlarla seyahat özgürlüğünün kısıtlanması, Trabzon’da günde 145 uçak varken bizim bölgemize bunun reva görülmemesi, Sayıştay raporlarında Bakanlığın neredeyse es geçilmesi, internet özgürlüğünün yok sayılması ve altyapı çalışmalarına gelince yatırımların ‘Kürdistan’ coğrafyasında durma noktasına gelmesi, Bakanlıkta çalışan emekçilerin sorunları, soy-işlet-devret kurmacası, geçiş garantili köprüler, otoyollar, havalimanlarının peşkeş çekilmesi ve daha sayamayacağım bir yığın yutturmaca, Türkiye Yüzyılı hayalleri, bilmem ne.”
Cudi ya da Gabar Dağı’na güvenlik gerekçesiyle düzgün yollar yapıldığını ancak vatandaşların kullanamadığını iddia eden İrmez, konuşmasında da zaman zaman “Kürt illeri ve Kürdistan” ifadelerini kullandı.
“Bölücülük faaliyetidir”
Komisyon Başkanı Mehmet Muş, AK Parti milletvekillerinin de tepki gösterdiği konuşmanın ardından, İrmez’in Türkiye’nin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne işaret eden Anayasa’nın 3. maddesini ihlal ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin bir bölgesini Kürdistan diye tanımlıyorsunuz. Bunu bilinçli yaptığınızı düşünüyorum. Sürekli bunu yapıyorsunuz. Diğer milletvekilleriniz de yapıyor bunu. Türkiye’nin bir bölgesini, farklı bir tanımlamanın içine sokup dönem dönem dünyada yayımlanan haritalarla örtüştürmeye çalışıyorsunuz. Bu, bölücülük faaliyetidir, buna izin vermeyeceğiz. Bunu bilesiniz. Bunu yaptığınız müddetçe ben de bu konudaki tonumu yükselteceğim, bilesiniz. Israrla uyarılarıma rağmen bunu sürdürüyorsunuz. Bu, hukuki olarak sakıncalıdır. Bunu yapmanızın arkasındaki sebep, Türkiye’nin bir bölgesini, Türkiye’den koparmaya yönelik faaliyetleri desteklemektir. Bir milletvekilinin bunu yapması suçtur. Böyle bir amaca destek verecek söz, destek verecek atıf yapmak, milletvekili yeminiyle de milletvekilinin göreviyle de bağdaşmaz. Dolayısıyla Türkiye, bölücü terör örgütüyle mücadele etmektedir. Terör örgütünün amacına yönelik atıfları yapmanız terör örgütü propagandasıdır.”
Milletvekillerinin, Türkiye’nin 81 iliyle alakalı konuşabileceğini ve istediği eleştiriyi yapabileceğini vurgulayan Muş, barajların ve yolların güvenliğe katkısının da olabileceğini belirterek, bunun bir milletvekilini ve grubunu neden rahatsız ettiğini sordu. Muş, yapılan yolları vatandaşların da kullanabileceğini dile getirdi.
HEDEP Muş Milletvekili Sezai Temelli, bugüne kadarki müzakerelerde bu kavramları ne amaçla kullandıklarını ifade ettiklerini belirterek, “Kürdistan” sözcüğünün bir coğrafyayı işaret ettiğini ve tarihsel bir tanım olduğunu savundu. Anayasa’nın 3. maddesinin ihlal edilmesinin de söz konusu olmadığını öne süren Temelli, bir suçlama yapıldığını ancak bu suçlamayı kabul etmediklerini söyledi.
“Ayrılan bütçe, vizyona uygun pay olmamıştır”
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ersin Beyaz, Türkiye’nin potansiyeli ve jeostratejik konumuyla global ticarette daha büyük roller almasının önemli ve gerekli olduğunu belirterek, bunun için de hem kara yolunda hem de demir yolunda özellikle taşımacılık alanında ulaşım koridorlarına ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.
Taşımacılık ve ulaşım güzergahlarını iyi belirleyen bir ülkenin, taşıma türleri arasında geçişleri ve aktarımı da kolaylaştırarak ekonominin verimini de artırabileceğini anlatan Beyaz, “Ülkelerin kalkınması için ulaştırma sistemi hayati öneme sahiptir ancak geldiğimiz noktada yüzde 3,35 oranında ayrılan bütçe, bu vizyona uygun bir pay olmamıştır.” dedi.
Beyaz, yap-işlet-devret modeli yolcu garantili yollar, havaalanları, geçiş garantili köprülerle milletin geleceğinin ipotek altına alındığını öne sürdü.
AK Parti iktidarının bu gidişle ülkeyi ve milleti borç batağında yeni bir “Düyun-ı Umumiye” sürecine sokacağını savunan Beyaz, “Her defasında yerlilik ve millilikten bahseden iktidar kanadı, ulaşım ve altyapı alanındaki uygulamaları, istisna kamu alımları, aklın mantığın almadığı garanti ödemeleriyle ülkeyi borç batağına sürüklemektedir. Buradan sözde yerli ve milli iktidarımıza sesleniyorum: Ülkemize ve milletimize bu kötülüğü yapmaya hakkınız yoktur.” diye konuştu.
Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının, en yüksek bütçeli bakanlıklar arasında 5. sırada yer aldığına işaret ederek, bunun altyapı yatırımları gerçekleştiren bir bakanlık olmasından kaynaklandığını söyledi.
Arıkan, kamu-özel işbirliği ve yap-işlet-devret modeliyle yapılan projeleri eleştirerek, “Şu anki ekonomik sıkıntıların sebepleri haline geldiler ve gelecek yılların bütçe planlarının kara deliği haline dönüşecekler.” diye konuştu.
Millete, memlekete faydalı bütün yatırımlardan dolayı Bakanlığı tebrik ettiğini dile getiren Arıkan, “Bütçe hakkı anayasal bir haktır. Biz, yol yapılmasına, köprü yapılmasına asla karşı değiliz. Bunlar yapılırken stratejik hataların yapılmasına, doğanın katledilmesine, çok rahat ucuza yapılabilecekken devasa bütçelerin ayrılmasına karşıyız. Biz, bu bütçeye karşı değiliz fakat öngörüsüzce hazırlanmış harcama politikalarına karşıyız. Bunlar çözüldüğünde ortada bir problem kalmayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye, bölücü terörün kökünü kazıyacaktır”
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, komisyonun, bölücülüğün meydan okuma yeri olmadığını belirterek, şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyetinin sınırları ve bütünlüğü içinde Kürdistan diye bir yer yoktur. Kürdistan deyip Şırnak ilini örnek vermek düpedüz bölücülüktür. Divanın defalarca uyarmasına rağmen aynı şeylerde ısrar iyi niyet değildir. Türkiye husumetini, Türk-Kürt düşmanlığını bu tarz söylemler üzerinden dışa vurmak beyhude çabadır. Ne olursa olsun ülkemizin her yerinde her vatandaşımızın kamu hizmetlerine erişimini sağlamak için bazıları istemese de Türkiye, bölücü terörün kökünü kazıyacaktır. Bizim için vatan toprakları üzerinde bin yıllık tarih yolculuğunu yapan Türk vatandaşları, Türk milletinin eşit ve onurlu üyesidir ve etnik köken, dil ve din gibi farklılıklara bakılmaksızın Türk milleti paydasında birleşmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Bu tarihi, siyasi ve hukuki gerçekler karşısında belirtilen söylem ve eyleme tevessül edilmesi ise felakettir. Failleri Anayasa suçu işlemekte, aynı zamanda milli birliğimizi dinamitlemektedir.”
Ulaştırma sektörünün, ulaşım ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle birlikte giderek artan şekilde stratejik bir sektör olarak dünyanın ve Türkiye’nin gündeminde üst sıralarda yer aldığını vurgulayan Aksu, ulaştırma sistemleri ve hizmetlerinin, modern ekonomilerin ve toplumsal gelişmenin temel ögesi olduğunu dile getirdi.
Aksu, ulaştırma yatırımlarının, vatandaşın hayat kalitesinin ve konforunun yükseltilmesine katkı sağladığını belirterek, “Ulaştırma politikamızın esası teknolojik yeniliklere sahip, rekabeti tesis edecek, sanayiyi yönlendirecek, milli menfaatlerimizi kollayacak, ekonomik ve sosyal kalkınmaya destek olacak, vatandaşlarımızın refah düzeyini yükseltecek ve kullanıcıların memnuniyetini sağlayacak, uluslararası ulaşım koridorlarıyla bütünleşen yaygın, hızlı, güvenli ve düşük maliyetli bir sistemin tesis edilmesidir. Bunun yanı sıra uzay ve telekomünikasyon yatırımlarıyla ülkemizi çağın ilerisine taşımak, bölgedeki stratejik ve lojistik hakimiyetimizi artıracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Kocaeli Milletvekili Samir Çakır, ulaştırmayı tarihin her döneminde sosyal, kültürel ve ekonomik tüm faaliyetlerin her aşamasında katkısı bulunan, diğer sektörlerden bağımsız değerlendirme imkanı olmayan bir hizmet alanı görme mecburiyetinin, bu alana yapılan yatırımları ve yatırımların getirisini-götürüsünü her daim göz önünde bulundurmayı mecbur kıldığını söyledi.
Üst ekonomiye sahip, vatandaşının müreffeh bir yaşam standardının koşullarını yerine getirmeyi ilke edinen her iktidarın, buna katkı sağlayacak ulaştırma, konfor, sürat, fiyat-kalite gerçekleşmesine odaklanacağı konusunun bir zorunluluk olduğunu belirten Çakır, dünyanın da ulaşımda da iletişimde de inanılmaz bir yarış sahnesi haline geldiğini dile getirdi.
Çakır, yarım kalmış yatırım ve projelerin gözden geçirilerek fayda maliyet çerçevesinde hayata geçirilmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayarak, “Ülkemizin küresel ve lojistik üs merkezi olması, ticaret ve ulaşım yollarında söz sahibi olması yönündeki hedefimize Bakanlık çalışmalarınızın gayretiyle ulaşacağımıza inanıyoruz.” diye konuştu.